Denizel Bilgiler

post?.Description

Moda ve tekstil sektörünün pipeti “askılar” Kullanılan askıların %80'i plastik,⠀ Dünya genelinde her yıl 8-10 milyar askı satılıyor ve yalnızca %15'i geri dönüştürülüyor. İngiltere'de her yıl 954.6 milyon plastik askı üretiliyor. Bu, Big Ben'in yüksekliğinin 4 milyon katı.⠀ Üretilen plastik askıların 82,6 milyonu online siparişler ile gönderiliyor. Bu da Amsterdam’dan New York’a kadar mesafeye eşit. İngiltere'de yılda 100 milyon plastik askı ve ABD'de ise bir günde 15.5 milyon plastik askı atılıyor yani yaklaşık yılda 8 milyar adet. Genellikle askılar genleşmiş polistiren veya polikarbonat plastikten yapılıyor, yani üretiminde fosil yakıtlar kullanılıyor. Çöplüklerde parçalanan askılar benzen ve bisfenol A (BPA) nın yeraltı sularına sızmasına neden oluyor. ⠀ Plastik askıların “parçalanması” 800-1000 yıl sürüyor. Peki bu kadar fazla miktarda üretilen ve çoğu zaman kullanılmadan atılan askıların azaltılması için neler yapılabilir? 👉🏻 Askı ile satış yapan firmalar, geri dönüştürülmüş kağıt/plastik askılar kullanabilir. 👉🏻Daha az ürün satın alınarak, fazla üretimin önüne geçilebilir. 👉🏻Artık ihtiyacımız olmayan askılarımız “atmak” yerine, ihtiyacı olan arkadaşlarınıza, yardım mağazalarına, kuru temizlemecilere vb. gibi yerlere verilebilir. Birleşmiş Milletler 2018 verilerine göre, her yıl okyanus ve denizlerimize 13 milyon ton plastik karışıyor. Deniz canlıları ve ekosistem üzerinde ciddi tahribatlara, yaralanmalara ve ölümlere neden oluyor.

TURMEPA Akademi Denizel Bilgiler

Aldığımız her iki nefesten birini okyanuslar sağlıyor. Plastik kirliliği bunu sağlayan su altı çayırlarını ve denize bağlı canlı yaşamını yok ediyor. Her yıl 100 binden fazla deniz canlısı bu kirlenmeye bağlı olarak ölüyor. Böyle giderse 2050’de denizlerde balıktan çok plastik olacak. Bu ”Dünya Okyanus Günü”nde bir söz ver ve tek kullanımlık plastiklere dur de. Deniz varsa hayat var!

Aldığımız her iki nefesten birini okyanuslar sağlıyor. Plastik kirliliği bunu sağlayan su altı çayırlarını ve denize bağlı canlı yaşamını yok ediyor. Her yıl 100 binden fazla deniz canlısı bu kirlenmeye bağlı olarak ölüyor. Böyle giderse 2050’de denizlerde balıktan çok plastik olacak. Bu ”Dünya Okyanus Günü”nde bir söz ver ve tek kullanımlık plastiklere dur de. Deniz varsa hayat var!

Sürdürülebilir Denizcilik : Deniz ticareti ve Denizcilikte Çevreci Yaklaşımlar
Dünya ticaretinin %80’i deniz yoluyla yani gemiler vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Bu açıdan bakıldığında gemilerin operasyonel faaliyetlerinden kaynaklanan atıkların deniz kirliliğine sebep olmayacak şekilde yönetimi önem arz etmektedir. Uluslararası düzeyde bu kapsamdaki düzenlemeler; Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesi Sözleşmesi (MARPOL 73/78) çerçevesinde yürütülmektedir. Türkiye Sözleşmeye 1990 yılında taraf olmuştur. Bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükler ve ulusal ihtiyaçlar doğrultusunda gerekli mevzuatlar çıkarılmış ve Ulusal Gemi Atıkları Yönetim Sistemi oluşturulmuştur. Ayrıca, gemilerden alınan atıkların çevrimiçi olarak izlenmesi ve etkin kontrolünü sağlayan Gemi Atık Takip Sistemi (GATS) hayata geçirilmiştir. Ayrıca, yatların, günübirlik gezi teknelerinin atıklarının takibi ve denetimini sağlanmak amacıyla Mavi Kart uygulaması Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2011 yılında uygulamaya konmuştur. Günümüzde ülkemizde bulunan pek çok marinada uygulanmaya başlanmıştır.
Kaza Sonucu Denizlerin Kirlenmesine Karşı Korunması:
Ülkemizde deniz kazalarına karşı hazırlıklı olmak, kirliliğe müdahale etmek, zararın tespit ve tazmini esaslarını belirlemek amacıyla 5312 sayılı Acil Müdahale Kanunu yayımlanmıştır. Kazalara karşı hazırlıklı olunması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 1 Ulusal ve 6 Bölgesel Acil Müdahale Planı hazırlanmıştır. Ayrıca, faaliyetleri nedeniyle yüksek risk içeren kıyı tesisleri belirlenmiş ve bunlara ait 332 adet acil müdahale planı onaylanmıştır.

Sürdürülebilir Denizcilik : Deniz ticareti ve Denizcilikte Çevreci Yaklaşımlar Dünya ticaretinin %80’i deniz yoluyla yani gemiler vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Bu açıdan bakıldığında gemilerin operasyonel faaliyetlerinden kaynaklanan atıkların deniz kirliliğine sebep olmayacak şekilde yönetimi önem arz etmektedir. Uluslararası düzeyde bu kapsamdaki düzenlemeler; Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesi Sözleşmesi (MARPOL 73/78) çerçevesinde yürütülmektedir. Türkiye Sözleşmeye 1990 yılında taraf olmuştur. Bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükler ve ulusal ihtiyaçlar doğrultusunda gerekli mevzuatlar çıkarılmış ve Ulusal Gemi Atıkları Yönetim Sistemi oluşturulmuştur. Ayrıca, gemilerden alınan atıkların çevrimiçi olarak izlenmesi ve etkin kontrolünü sağlayan Gemi Atık Takip Sistemi (GATS) hayata geçirilmiştir. Ayrıca, yatların, günübirlik gezi teknelerinin atıklarının takibi ve denetimini sağlanmak amacıyla Mavi Kart uygulaması Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2011 yılında uygulamaya konmuştur. Günümüzde ülkemizde bulunan pek çok marinada uygulanmaya başlanmıştır. Kaza Sonucu Denizlerin Kirlenmesine Karşı Korunması: Ülkemizde deniz kazalarına karşı hazırlıklı olmak, kirliliğe müdahale etmek, zararın tespit ve tazmini esaslarını belirlemek amacıyla 5312 sayılı Acil Müdahale Kanunu yayımlanmıştır. Kazalara karşı hazırlıklı olunması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 1 Ulusal ve 6 Bölgesel Acil Müdahale Planı hazırlanmıştır. Ayrıca, faaliyetleri nedeniyle yüksek risk içeren kıyı tesisleri belirlenmiş ve bunlara ait 332 adet acil müdahale planı onaylanmıştır.

Küresel İklim Değişikliği: İstilacı türler ve nesli tehlike altında olan türler
Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle her geçen gün sayıları hızla artan istilacı türler biyoçeşitlilik ve doğal kaynaklara muazzam zararlarda bulunurlar ve çevreye verdikleri zarar çoğunlukla kalıcıdır. Dünya’nın 232 deniz eko-bölgesinin %84’ü istilacı türler tarafından etkilenmiş durumdadır
Balon Balığı (Lagocephalus sceleratus) Etkileri: Akdeniz’ deki en istilacı türlerden biri, deniz ekosisteminde önemli değişikliklere neden oluyor. Yerli türlerin azalmasına, balıkçılığa dayalı geçim kaynaklarını olumsuz etkiliyor. Çenelerinde bulunan keskin dişleri ile av araçlarına zarar verir. İç organ ve kaslarında dünyada bilinen en kuvvetli zehir olan, tetrodotoksin bulunmaktadır. Siyanürden 1200 kat daha zehirli olan bu madde, sinir sistemini felç eder, duyu kaybına, solunum güçlüğüne ve ölüme neden olur. Bilinen bir panzehiri yoktur.Aslan Balığı (Pterois Miles)Etkileri: Deniz ekosistemini tahrip eder, yerli balık ve omurgasız türleri ile beslenir. Yerel türlerin yavrularını tüketir. Yüzgeç dikenleri zehirli olup, insanlarda ciddi zehirlenmelere ve ölümlere neden olabilmektedir. Tek bir sokma şiddetli ağrı ve şişliğe neden olabilir. Nadirde olsa kalp – dolaşım, kas- sinir sistemlerini aşırı derecede etkileyebilir. Yaşam Alanı: 1-300 m arası derinliklerde her yaşam ortamına maksimum uyum sağlar. Yaşam süresi ortalama 30 yıldır. Akdeniz'de türü kontrol altında tutacak avcısı yok denecek kadar az. Çoğalma ve yayılma: Yıl boyunca uygun ortamı bulduğu müddetçe, 4 günde 10-30 bin yumurta yapabilmektedir.
Katil Yosun (Caulerpa taxifolia) Doğal Yayılış Alanı: Hint Okyanusu. Türkiye’deki Yayılışı: 2006 yılında Süveyş Kanalı aracılığı ile İskendurun Körfezine girmiş ve 2010 yılında İzmir Çeşme altı yakında Yolluca Askeri Bölgesinde tespit edilmiştir. 1988’de Fransa, İtalya, İspanya ve Hırvatistan kıyılarına yayılmıştır. Geliş yolu: 1984 yılında Fransa’da bulunan Monaco Su Alti Bilimleri Enstitüsü’nden kaçtığı bilinmektedir. İskenderun Körfezine ise Süveyş kanalı vasıtasıyla girmiştir. Etkileri: Caulerpa taxifolia, çok baskın bir tür olduğundan bulunduğu bölgede yaşayan canlılara yaşama şansı tanımamaktadır. Göçmen Deniz Anası (Rhopilema nomadica)Doğal Yayılış Alanı: Hint ve Pasifik Okyanusu Türkiye’deki Yayılışı: Akdeniz, kısmen Ege Denizi Geliş Yolu: Süveyş Kanalı Etkileri: Obur bir tür olduğundan karides, midye ve balık larvalarını yiyerek besin zincirinde çökmelere neden olmaktadır. Özellikle kıyı turizmine zarar vermektedir. Mersin - Taşucu'nun doğusunda, özellikle yaz aylarında daha fazla görülür ve yüzücüler, balıkçılar ve dalgıçlar için potansiyel tehlike oluşturur. Büyük boyda olanları balıkçı ağlarına ve kıyı tesislerine girerek zarar vermektedir.
Küresel iklim değişikliğine bağlı şiddetli çevre olaylarını her yıl biraz daha fazla yaşıyoruz. Yaz ortasında dolu ve sel felaketi oluyor, kış boyunca yağış düşmüyor. Aslında iklim değişikliği sadece iklimi değil dünyada yaşayan tüm türlerin geleceğini de tehdit ediyor. Bu türlerin bazıları da endemik, yani Dünya’da sadece Türkiye’de görülüyor.

Küresel İklim Değişikliği: İstilacı türler ve nesli tehlike altında olan türler Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle her geçen gün sayıları hızla artan istilacı türler biyoçeşitlilik ve doğal kaynaklara muazzam zararlarda bulunurlar ve çevreye verdikleri zarar çoğunlukla kalıcıdır. Dünya’nın 232 deniz eko-bölgesinin %84’ü istilacı türler tarafından etkilenmiş durumdadır Balon Balığı (Lagocephalus sceleratus) Etkileri: Akdeniz’ deki en istilacı türlerden biri, deniz ekosisteminde önemli değişikliklere neden oluyor. Yerli türlerin azalmasına, balıkçılığa dayalı geçim kaynaklarını olumsuz etkiliyor. Çenelerinde bulunan keskin dişleri ile av araçlarına zarar verir. İç organ ve kaslarında dünyada bilinen en kuvvetli zehir olan, tetrodotoksin bulunmaktadır. Siyanürden 1200 kat daha zehirli olan bu madde, sinir sistemini felç eder, duyu kaybına, solunum güçlüğüne ve ölüme neden olur. Bilinen bir panzehiri yoktur.Aslan Balığı (Pterois Miles)Etkileri: Deniz ekosistemini tahrip eder, yerli balık ve omurgasız türleri ile beslenir. Yerel türlerin yavrularını tüketir. Yüzgeç dikenleri zehirli olup, insanlarda ciddi zehirlenmelere ve ölümlere neden olabilmektedir. Tek bir sokma şiddetli ağrı ve şişliğe neden olabilir. Nadirde olsa kalp – dolaşım, kas- sinir sistemlerini aşırı derecede etkileyebilir. Yaşam Alanı: 1-300 m arası derinliklerde her yaşam ortamına maksimum uyum sağlar. Yaşam süresi ortalama 30 yıldır. Akdeniz'de türü kontrol altında tutacak avcısı yok denecek kadar az. Çoğalma ve yayılma: Yıl boyunca uygun ortamı bulduğu müddetçe, 4 günde 10-30 bin yumurta yapabilmektedir. Katil Yosun (Caulerpa taxifolia) Doğal Yayılış Alanı: Hint Okyanusu. Türkiye’deki Yayılışı: 2006 yılında Süveyş Kanalı aracılığı ile İskendurun Körfezine girmiş ve 2010 yılında İzmir Çeşme altı yakında Yolluca Askeri Bölgesinde tespit edilmiştir. 1988’de Fransa, İtalya, İspanya ve Hırvatistan kıyılarına yayılmıştır. Geliş yolu: 1984 yılında Fransa’da bulunan Monaco Su Alti Bilimleri Enstitüsü’nden kaçtığı bilinmektedir. İskenderun Körfezine ise Süveyş kanalı vasıtasıyla girmiştir. Etkileri: Caulerpa taxifolia, çok baskın bir tür olduğundan bulunduğu bölgede yaşayan canlılara yaşama şansı tanımamaktadır. Göçmen Deniz Anası (Rhopilema nomadica)Doğal Yayılış Alanı: Hint ve Pasifik Okyanusu Türkiye’deki Yayılışı: Akdeniz, kısmen Ege Denizi Geliş Yolu: Süveyş Kanalı Etkileri: Obur bir tür olduğundan karides, midye ve balık larvalarını yiyerek besin zincirinde çökmelere neden olmaktadır. Özellikle kıyı turizmine zarar vermektedir. Mersin - Taşucu'nun doğusunda, özellikle yaz aylarında daha fazla görülür ve yüzücüler, balıkçılar ve dalgıçlar için potansiyel tehlike oluşturur. Büyük boyda olanları balıkçı ağlarına ve kıyı tesislerine girerek zarar vermektedir. Küresel iklim değişikliğine bağlı şiddetli çevre olaylarını her yıl biraz daha fazla yaşıyoruz. Yaz ortasında dolu ve sel felaketi oluyor, kış boyunca yağış düşmüyor. Aslında iklim değişikliği sadece iklimi değil dünyada yaşayan tüm türlerin geleceğini de tehdit ediyor. Bu türlerin bazıları da endemik, yani Dünya’da sadece Türkiye’de görülüyor.