Dünya Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Balıkçılar Forumu’nun 1997’de Yeni Delhi’de aldığı bir kararla Dünya Balıkçılık Günü her yıl Kasım ayının 21’inde kutlanıyor. Tüm balıkçılarımızın Dünya Balıkçılık Günü kutlu olsun.
Dalyan - İztuzu Plajı'ndaki sivil toplum kuruluşu Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'nin (DEKAMER), Akdeniz'e kıyısı olan Türkiye, İspanya, Portekiz, İtalya, Fransa, Tunus, Yunanistan ve Kıbrıs ile ortaklaşa yürütülen Avrupa Birliği (AB) destekli İNDİCİT adlı projesinin ilk aşamasında; Türkiye, İspanya, Portekiz, İtalya, Fransa, Tunus, Yunanistan ve Kıbrıs'ta ölü veya yaralı olarak tespit edilen 1100 caretta carettanın sindirim sistemlerinde yapılan incelemelerde ağırlıklı olarak çıkan parçaların plastik parçası, köpük içerikli ürünler, misina ve otların arasına sıkışmış teneke gibi küçük yabancı maddelerin oluşturduğu gözlendi. 8 ülkede yapılan incelemeler neticesinde, yaralı kaplumbağaların tedavisi sırasında, ölü olarak teslim alınanlarınsa nekropsileri sonucu sindirim sistemlerinde yüzde 60 oranında plastik malzemeye rastlanıldı. Türkiye genelinde yıllık rapor edilen ölü caretta caretta sayısı yaklaşık 200 birey, Akdeniz genelinde ise deniz kaplumbağalarının balıkçı ağlarına takılması ve benzeri sebeplerle yaklaşık 30-40 bin ölüm, 2 bin civarında da yaralama olduğunun tahmin ediliyor.
Dünya Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Balıkçılar Forumu’nun 1997’de Yeni Delhi’de aldığı bir kararla Dünya Balıkçılık Günü her yıl Kasım ayının 21’inde kutlanıyor. Tüm balıkçılarımızın Dünya Balıkçılık Günü kutlu olsun.
Bugün 17 Haziran, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü. Kuraklık ve çölleşme, tüm dünyayı çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan tehdit eden çok ciddi bir sorun. Tüm dünyada iklim değişikliği ile sıcaklıklar arttıkça yağışlar azalıyor, sulak alanlar kuruyor, milyonlarca insan susuz kalma riskiyle karşı karşıya kalıyor ve doğal yaşam fakirleşiyor. Çölleşme sebebiyle toprak verimsizleşerek bitki örtüsünün bozulmasına yol açıyor, gıda üretimi azalarak kıtlığa, göçlere, anlaşmazlıklara, ekonomik gelir kaynaklarının azalmasına sebep oluyor, savaşlara ortam hazırlıyor ve daha birçok olumsuzlukla insanlığı karşı karşıya bırakıyor. Dünyada her yıl, toprağın üst tabakasının 24 milyar tonu, başta erozyon olmak üzere çeşitli sebeplerle kaybedilirken, 6 milyar hektar alan çölleşiyor. Bu süreç dünyaya, 42 milyar dolardan fazla mali yük getiriyor, 110 ülkede yaşayan 1,2 milyar nüfusu doğrudan tehdit ediyor. 135 milyon insan risk altında ve 10 milyon insan ekolojik göçmen olarak çölleşmiş bölgelerden göç etmiş durumda. Geçimlerini toprağa bağımlı olarak sürdüren 2,6 milyarı aşkın insan da aynı kaderi paylaşıyor. Bu nedenle, çölleşme dünyamızın geleceği için tüm insanlığın ortaklaşa mücadele etmesini ve tedbir almasını zorunlu kılıyor.
Deniz çayırlarının önemi; Akdeniz Havzası'nda deniz çayırı türleri Posidonia oceanica, Cymodocea nodosa Zostera noltii Ekosisteme Katkısı: Dünya üzerindeki tüm bitki popularyonları arasında karbonu yakalama özelliği en fazla olanlar deniz çayırlarıdır. 2000 TON/ha dır. Bununla birlikte tropikal ormanlardan daha fazla organik madde üretirler. Suyu oksijence zenginleştirirler: Her gün her m2 için 10 ile 15 lt’nin üzerinde oksijen oluştururlar. yılda metrekare başına 5000 litrenin üzerinde oksijen üretim kapasitesine sahiptir Birçok deniz canlısına balık türlerine, alglere ve omurgasızlara ev sahipliği yapmaktadır. Güçlü akıntı ve dalgaları şiddetini azaltırlar. Akıntı ve dalgalarla birlikte su kolonunda oluşan askıda katı maddeleri bünyelerine alarak suyu berraklaştırır Ölü yaprakların littoral zonda birikimi sayesinde bariyer görevi görürler. Posidonia ocanica özellikleri; Posidonia oceanica birincil üretim açısından en önemli deniz çayırı türüdür ve Akdeniz’e özgü endemik bir tür olarak yalnızca Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunmaktadır. Akdeniz kıyılarında 45 metre derinliğe kadar yayılım gösteren ve 30 yıl kadar yaşayabilen çok yıllık bir bitkidir IUCN)’nin yayınladığı Kırmızı Listede ‘Düşük Riskli’ (Least Concern) statüsünde olmasına karşı türün popülasyon durumu azalma eğilimindedir. Akdeniz’deki deniz çayırı habitatlarının %90’ı tahrip olmuş durumdadır. 2020 tarihli bir BM raporu, bu önemli deniz habitatının her yıl dünya çapında %7'sinin kaybolduğunu, bu da her 30 dakikada bir futbol sahasının genişliğinde deniz çayırının kaybolmasına eşdeğer olduğunu söyledi. Küresel toplam “mavi karbon” habitatlarının beşte birine ev sahipliği yaptıklarını tespit etti. 2019 yılında yapılan bir çalışmada Türkiye kıyılarında deniz çayırları dağılımının 14 486.20 hektar dan daha fazla olduğu ortaya çıkarılmıştır..(Akçalı ve diğ. 2019) Akdeniz’de yaklaşık olarak 25.000 ile 50.000 km2 lik bir alan kapladığı belirtilmektedir. Yılda ortalama 2 cm büyüme gösteren bu türün 1 m2 çayırının yaklaşık 100 yılda oluştuğu hesaplanmaktadır. teknelerin çapa atması ve taraması, deniz suyunun istilacı yosun türleri (Caulerpa taxifolia vb.), balık çiftliklerindeki aşırı yemleme, kıyıların bozulması (yapılaşma, yol yapımı vb), yazlık konut ve sitelerdeki ev sahiplerinin, yüzerken rahatsız oldukları gerekçesiyle bu bitki topluluklarını temizletmeleri, hayalet ağlar ve diğer atıklar sonucu su yüzeyinin kaplanması ile ışığın deniz çayırlarına ulaşamaması gibi sebepler de azalmayı hızlandırmaktadır. Deniz çayırlarının koruna bilmesi ve habitat re jenerasyonu için ilk olarak izleme istasyonları kurularak, deniz çayırlarının alt ve üst yayılım sınırlarının belirlenmesi, bulunduğu bölgedeki hareketliliğin izlenerek, azaltılması, belirli derinliklerde kurulacak istasyonlarla su kalitesi ve ışık geçirgenliğinin düzenli olarak ölçümlenmesi gerekmektedir. Barselona Kongresi’nde akit taraflarca 1999’da kabul edilen Eylem Planının uygulanması UNEP/MAP-RAC/SPA tarafından sağlanmaktadır. NOT: Çanakkale ve Marmara Denizi’nde deniz çayırları içinde makroalg topluluklarında 87 taxa (Taşkın ve Öztürk 2013), Kaynak: https://www.theguardian.com/environment/2021/mar/04/catastrophic-uk-has-lost-90-of-seagrass-meadows-study-finds