Denizel Bilgiler

post?.Description

Okyanus ve denizlerin toplumsal öneminin farkında mıyız? Kıyı toplulukları, kıyı koruma, balık üretimi ve turizm fırsatları gibi okyanus habitatlarından çok sayıda fayda elde eder. Doğa temelli kararlar vererek; Özel sektör, uzun vadeli faydaları olan sürdürülebilir projelere yatırım yapabilir. Mühendisler kıyı altyapı projelerine doğal çözümler için mühendislerin uzmanlığına başvurulabilir. Hükümetler, okyanus ve denizlerin sürdürülebilir kullanımı için planlar geliştirebilir ve balıkçılığı daha doğal kaynakları koruyacak şekilde yönetebilirler. Kalkınma Ajansları yoksulluğu etkin bir şekilde azaltmak ve iklim değişikliğine karşı dirençli toplumlar oluşturulması için doğaya yatırım yapabilirler. Doğa Koruma grupları, STK’lar kıyı restorasyon projelerinden elde edilen faydaları en üst düzeye çıkarabilir.

TURMEPA Akademi Denizel Bilgiler

Karadeniz
Karadeniz’in en geniş yeri doğu-batı doğrultusunda Bulgaristan kıyısındaki Burgaz ile Gürcistan arasında olup yaklaşık olarak 1.175 km kadardır.

Marmara Denizi
Marmara Denizi’nin kıyı şeridi yaklaşık 930 km uzunluğundadır. (Boğazlar ile birlikte yaklaşık 1.200 km’dir)

Ege Denizi
Türkiye’nin en uzun kıyı şeridi Ege Denizi kıyılarındadır ve yaklaşık 2.805 km’dir. Sadece Muğla’nın kıyı uzunluğu 1.100 km’yi bulmaktadır.

Akdeniz
Akdenizin Türkiye’deki kıyı uzunluğu yaklaşık 1.600 km’dir.

Karadeniz Karadeniz’in en geniş yeri doğu-batı doğrultusunda Bulgaristan kıyısındaki Burgaz ile Gürcistan arasında olup yaklaşık olarak 1.175 km kadardır. Marmara Denizi Marmara Denizi’nin kıyı şeridi yaklaşık 930 km uzunluğundadır. (Boğazlar ile birlikte yaklaşık 1.200 km’dir) Ege Denizi Türkiye’nin en uzun kıyı şeridi Ege Denizi kıyılarındadır ve yaklaşık 2.805 km’dir. Sadece Muğla’nın kıyı uzunluğu 1.100 km’yi bulmaktadır. Akdeniz Akdenizin Türkiye’deki kıyı uzunluğu yaklaşık 1.600 km’dir.

Mangrovlar
Kıyılarda yaşayan yaklaşık 210 milyon kişinin gıda  fabrikasıdır. 

Deniz Çayırları 
Denizin akciğerleri olarak bilinen deniz çayırları ormanlardan 5 kat daha fazla karbonu tutarak ve depolayarak iklimi düzenler.

Mangrovlar Kıyılarda yaşayan yaklaşık 210 milyon kişinin gıda fabrikasıdır. Deniz Çayırları Denizin akciğerleri olarak bilinen deniz çayırları ormanlardan 5 kat daha fazla karbonu tutarak ve depolayarak iklimi düzenler.

Boğazın eski tadı yok...
Marmara Denizi'nde balık çeşidi 124'ten 7'ye geriledi
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 1967 ila 2016 yılları arasındaki balıkçılık verilerini inceleyen bilim insanları, bu verileri Karadeniz ve Marmara Denizi'nin ekolojik bilgileriyle kıyaslamışlar. 50 yıllık bu süreçte avlanma miktarının olması gerekenden yüzde 80 kadar aşağıya indiği durumlarda da bu balık türünün neslinin ticari olarak tükenmiş olduğu ifade ediliyor. Yapılan araştırmalar, Karadeniz'in Türkiye yakasında 17, Marmara Denizi'nde ise 19 balık türünün yok olduğunu gözler önüne seriyor. Marmara Denizi'nde 1980'li yıllarda tükenen mavi yüzgeçli orkinoslardan sonra köpek balıklarına da bölgede pek rastlanmamış. aşırı avlanma ve avlanmayla ilgili etkili bir yönetim planı olmaması nedeniyle Karadeniz'deki balık ekosisteminde ciddi bir çöküş olduğunu ortaya koyuyor. Bu çöküş, Karadeniz'den ayrı düşünülemeyen Marmara Denizi'ni de etkiliyor. Bilim insanları, Marmara Denizi'nin kaderinin de Karadeniz'le benzer olacağını ifade ediyorlar.
Denizlerimizde, bilhassa Marmara ve Karadeniz de 25 yıl öncesine kadar çeşitleri bol olan ( 50 tür) balıklar ve kabuklu canlılar bulunmaktaydı. Bunlar; Tekir, Barbun , İstavrit , Kıraça, İspari, İlarya, İzmarit, Kalkan, Karagöz, Kaya balığı, Sinarit, Palamut, Torik, Zindandelen, Altıparmak, Lüfer, Kofana, Çinakop, Kefaller, Levrek, Hamsi, Gümüş , Çaça, Sardalya, Dilbalığı, Mezgit, Orkinos, Yunus, Mersin balığı, Kılıç balığı, Gelincik, Minakop, Zargana, Tirsi, Eşkina, Vatoz, Köpek balığı, Karadeniz Alabalığı, Dülger, Uskumru, Kolyoz, Karides, Istakoz, Pavurya, İstiridye, Midye, Kalamar, Kupes,
Bu balıkların çoğu göç balığı olmasına rağmen; İstakoz, Pavurya, Kırlangıç, Karides gibi türler de Marmara Denizin’de yumurtalarını bırakırlar ve nesillerinin devamını sağlarlardı.
Zamanımıza gelindiğinde ise bu balık türlerinin çoğu azalmış hatta bazıları yok olmuş ve kalanları da nesillerinin devamı için Karadeniz ve Marmara Denizi’ni terk etmek zorunda kalmışlardır.

Boğazın eski tadı yok... Marmara Denizi'nde balık çeşidi 124'ten 7'ye geriledi Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 1967 ila 2016 yılları arasındaki balıkçılık verilerini inceleyen bilim insanları, bu verileri Karadeniz ve Marmara Denizi'nin ekolojik bilgileriyle kıyaslamışlar. 50 yıllık bu süreçte avlanma miktarının olması gerekenden yüzde 80 kadar aşağıya indiği durumlarda da bu balık türünün neslinin ticari olarak tükenmiş olduğu ifade ediliyor. Yapılan araştırmalar, Karadeniz'in Türkiye yakasında 17, Marmara Denizi'nde ise 19 balık türünün yok olduğunu gözler önüne seriyor. Marmara Denizi'nde 1980'li yıllarda tükenen mavi yüzgeçli orkinoslardan sonra köpek balıklarına da bölgede pek rastlanmamış. aşırı avlanma ve avlanmayla ilgili etkili bir yönetim planı olmaması nedeniyle Karadeniz'deki balık ekosisteminde ciddi bir çöküş olduğunu ortaya koyuyor. Bu çöküş, Karadeniz'den ayrı düşünülemeyen Marmara Denizi'ni de etkiliyor. Bilim insanları, Marmara Denizi'nin kaderinin de Karadeniz'le benzer olacağını ifade ediyorlar. Denizlerimizde, bilhassa Marmara ve Karadeniz de 25 yıl öncesine kadar çeşitleri bol olan ( 50 tür) balıklar ve kabuklu canlılar bulunmaktaydı. Bunlar; Tekir, Barbun , İstavrit , Kıraça, İspari, İlarya, İzmarit, Kalkan, Karagöz, Kaya balığı, Sinarit, Palamut, Torik, Zindandelen, Altıparmak, Lüfer, Kofana, Çinakop, Kefaller, Levrek, Hamsi, Gümüş , Çaça, Sardalya, Dilbalığı, Mezgit, Orkinos, Yunus, Mersin balığı, Kılıç balığı, Gelincik, Minakop, Zargana, Tirsi, Eşkina, Vatoz, Köpek balığı, Karadeniz Alabalığı, Dülger, Uskumru, Kolyoz, Karides, Istakoz, Pavurya, İstiridye, Midye, Kalamar, Kupes, Bu balıkların çoğu göç balığı olmasına rağmen; İstakoz, Pavurya, Kırlangıç, Karides gibi türler de Marmara Denizin’de yumurtalarını bırakırlar ve nesillerinin devamını sağlarlardı. Zamanımıza gelindiğinde ise bu balık türlerinin çoğu azalmış hatta bazıları yok olmuş ve kalanları da nesillerinin devamı için Karadeniz ve Marmara Denizi’ni terk etmek zorunda kalmışlardır.