Denizel Bilgiler

post?.Description

Mangrovlar Kıyılarda yaşayan yaklaşık 210 milyon kişinin gıda fabrikasıdır. Deniz Çayırları Denizin akciğerleri olarak bilinen deniz çayırları ormanlardan 5 kat daha fazla karbonu tutarak ve depolayarak iklimi düzenler.

TURMEPA Akademi Denizel Bilgiler

Bugün 17 Haziran, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü. Kuraklık ve çölleşme, tüm dünyayı çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan tehdit eden çok ciddi bir sorun.
Tüm dünyada iklim değişikliği ile sıcaklıklar arttıkça yağışlar azalıyor, sulak alanlar kuruyor, milyonlarca insan susuz kalma riskiyle karşı karşıya kalıyor ve doğal yaşam fakirleşiyor. Çölleşme sebebiyle toprak verimsizleşerek bitki örtüsünün bozulmasına yol açıyor, gıda üretimi azalarak kıtlığa, göçlere, anlaşmazlıklara, ekonomik gelir kaynaklarının azalmasına sebep oluyor, savaşlara ortam hazırlıyor ve daha birçok olumsuzlukla insanlığı karşı karşıya bırakıyor. Dünyada her yıl, toprağın üst tabakasının 24 milyar tonu, başta erozyon olmak üzere çeşitli sebeplerle kaybedilirken, 6 milyar hektar alan çölleşiyor. Bu süreç dünyaya, 42 milyar dolardan fazla mali yük getiriyor, 110 ülkede yaşayan 1,2 milyar nüfusu doğrudan tehdit ediyor. 135 milyon insan risk altında ve 10 milyon insan ekolojik göçmen olarak çölleşmiş bölgelerden göç etmiş durumda. Geçimlerini toprağa bağımlı olarak sürdüren 2,6 milyarı aşkın insan da aynı kaderi paylaşıyor. Bu nedenle, çölleşme dünyamızın geleceği için tüm insanlığın ortaklaşa mücadele etmesini ve tedbir almasını zorunlu kılıyor.

Bugün 17 Haziran, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü. Kuraklık ve çölleşme, tüm dünyayı çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan tehdit eden çok ciddi bir sorun. Tüm dünyada iklim değişikliği ile sıcaklıklar arttıkça yağışlar azalıyor, sulak alanlar kuruyor, milyonlarca insan susuz kalma riskiyle karşı karşıya kalıyor ve doğal yaşam fakirleşiyor. Çölleşme sebebiyle toprak verimsizleşerek bitki örtüsünün bozulmasına yol açıyor, gıda üretimi azalarak kıtlığa, göçlere, anlaşmazlıklara, ekonomik gelir kaynaklarının azalmasına sebep oluyor, savaşlara ortam hazırlıyor ve daha birçok olumsuzlukla insanlığı karşı karşıya bırakıyor. Dünyada her yıl, toprağın üst tabakasının 24 milyar tonu, başta erozyon olmak üzere çeşitli sebeplerle kaybedilirken, 6 milyar hektar alan çölleşiyor. Bu süreç dünyaya, 42 milyar dolardan fazla mali yük getiriyor, 110 ülkede yaşayan 1,2 milyar nüfusu doğrudan tehdit ediyor. 135 milyon insan risk altında ve 10 milyon insan ekolojik göçmen olarak çölleşmiş bölgelerden göç etmiş durumda. Geçimlerini toprağa bağımlı olarak sürdüren 2,6 milyarı aşkın insan da aynı kaderi paylaşıyor. Bu nedenle, çölleşme dünyamızın geleceği için tüm insanlığın ortaklaşa mücadele etmesini ve tedbir almasını zorunlu kılıyor.

Okyanus, deniz ve tatlı sularda yüzeye yakın bölgelerde suyun hareketi ile sürüklenen ve 1 litre’de milyonlarca bulunabilen, mikroskobik boyutlardan 20cm e kadar olan canlılardır.
Planktonlar ikiye ayrılır, bitkisel olanları fitoplankton, hayvansal olanları ise zooplanktondur.
Yaşam ömrü çok kısa olan bu mikroskobik canlılardan bitkisel kökenli olan fitoplankton, yeryüzündeki oksijenin yaklaşık %50-70’ini üretmektedir. Aldığımız iki nefesten birini sağlar.
Dünyadaki oksijenin en önemli kaynağı denizlerde gerçekleşen fotosentezin %95’den fazlasını fitoplankton gerçekleştirir ve bu sayede oksijen ve besin üretimini sağlar.
Denizlerdeki besin zincirinin ilk ve en önemli halkası olan ve okyanuslardaki canlı biyokütlesinin %90 dan fazlasını oluşturan planktonu korumak bizim bireysel alışkanlıklarımızı, ihtiyaçlarımızı iyi belirlememize bağlı.

Okyanus, deniz ve tatlı sularda yüzeye yakın bölgelerde suyun hareketi ile sürüklenen ve 1 litre’de milyonlarca bulunabilen, mikroskobik boyutlardan 20cm e kadar olan canlılardır. Planktonlar ikiye ayrılır, bitkisel olanları fitoplankton, hayvansal olanları ise zooplanktondur. Yaşam ömrü çok kısa olan bu mikroskobik canlılardan bitkisel kökenli olan fitoplankton, yeryüzündeki oksijenin yaklaşık %50-70’ini üretmektedir. Aldığımız iki nefesten birini sağlar. Dünyadaki oksijenin en önemli kaynağı denizlerde gerçekleşen fotosentezin %95’den fazlasını fitoplankton gerçekleştirir ve bu sayede oksijen ve besin üretimini sağlar. Denizlerdeki besin zincirinin ilk ve en önemli halkası olan ve okyanuslardaki canlı biyokütlesinin %90 dan fazlasını oluşturan planktonu korumak bizim bireysel alışkanlıklarımızı, ihtiyaçlarımızı iyi belirlememize bağlı.

Rapana Venosa
Doğal Yayılış Alanı: Asya sularından Japon Denizi, Sarı Deniz ve Çin Denizinin yerli türüdür.
Türkiye’deki Yayılışı: Karadeniz’de ilk defa 1947 yılında Rusya sularında, Türkiye karasularında ise 1962 yılında Trabzon kıyılarında görülmüştür. 1966 yılında Marmara Denizi’nde, 1969 yılında ise Ege Denizi Çaltıburnu kıyılarında tespit edilmiştir.
Geliş yolu: Japon Denizi’nden gemilerin balast sularıyla gelmiştir. Etkileri: Midye, istiridye ve diğer yumuşakçalarla beslenen deniz salyangozu, midye ve istiridye stoklarının azalmasına neden olmuş, dolayısıyla bu canlılar ile beslenen balık stoklarını da olumsuz etkilemiştir. Düşmanının bulunmaması nedeniyle bu tür aşırı çoğalmıştır. Ancak, aşırı çoğalan bu tür balıkçılar tarafından avlanarak alternatif bir gelir kaynağı olmuştur. Yaşam Alanı: 90 m ye kadar olan derinliklerde, kumlu, çamurlu, algli zeminler ve midye fasileleri civarında yaşayabilmekte ve yerel malaco-fauna üzerinde büyük etki yapmaktadır. Beslenme: Karadeniz’de zoobentik faunanın %40’nı oluşturan midyeler, damarsal balıkların besin kaynağını oluşturmaktadır. Deniz salyangozu da başlıca midye, istiridye ve diğer yumuşakçalarla beslenmektedir.
Karadeniz’de düşmanı olmayan deniz salyangozunun miktarının artmasıyla azalan midye ve istiridye stokları balıkların beslenme ortamını etkilemektedir. Mnemiopsis leidyiMnemiopsis leidyi (Taraklı Medüz) Karadeniz’de yaygın bir yaşam alanı oluşturarak adeta istila eden diğer önemli bir istilacı türdür. Doğal Yayılış Alanı: Güney ve Kuzey Amerika Atlantik sahili boyunca ılımandan subtropikale haliçlerin yerli türüdür. Türkiye’deki Yayılışı: Karadeniz, Azov, Marmara, Ege Denizi, Adriyatik Denizi’ne ve son olarak petrol tankerlerinin balast sularından Hazar Denizi'ne yayılmıştır. Karadeniz’e 1980’lerin başında doğu ABD’den kargo gemilerinin balast suyunda taşınarak gelmiştir. Geliş yolu: Gemilerin Balast sularıyla gelmiştir.Etkileri: Zooplanktonların başlıca avcılarından biridir ve balıkçılığın çökmesi ile ilişkilidir. Canlı zooplanktonlar, balık yumurta ve larvalarıyla beslenir. Bir günde kendi vücut ağırlığının 10 katı miktarında beslenebilir.

Rapana Venosa Doğal Yayılış Alanı: Asya sularından Japon Denizi, Sarı Deniz ve Çin Denizinin yerli türüdür. Türkiye’deki Yayılışı: Karadeniz’de ilk defa 1947 yılında Rusya sularında, Türkiye karasularında ise 1962 yılında Trabzon kıyılarında görülmüştür. 1966 yılında Marmara Denizi’nde, 1969 yılında ise Ege Denizi Çaltıburnu kıyılarında tespit edilmiştir. Geliş yolu: Japon Denizi’nden gemilerin balast sularıyla gelmiştir. Etkileri: Midye, istiridye ve diğer yumuşakçalarla beslenen deniz salyangozu, midye ve istiridye stoklarının azalmasına neden olmuş, dolayısıyla bu canlılar ile beslenen balık stoklarını da olumsuz etkilemiştir. Düşmanının bulunmaması nedeniyle bu tür aşırı çoğalmıştır. Ancak, aşırı çoğalan bu tür balıkçılar tarafından avlanarak alternatif bir gelir kaynağı olmuştur. Yaşam Alanı: 90 m ye kadar olan derinliklerde, kumlu, çamurlu, algli zeminler ve midye fasileleri civarında yaşayabilmekte ve yerel malaco-fauna üzerinde büyük etki yapmaktadır. Beslenme: Karadeniz’de zoobentik faunanın %40’nı oluşturan midyeler, damarsal balıkların besin kaynağını oluşturmaktadır. Deniz salyangozu da başlıca midye, istiridye ve diğer yumuşakçalarla beslenmektedir. Karadeniz’de düşmanı olmayan deniz salyangozunun miktarının artmasıyla azalan midye ve istiridye stokları balıkların beslenme ortamını etkilemektedir. Mnemiopsis leidyiMnemiopsis leidyi (Taraklı Medüz) Karadeniz’de yaygın bir yaşam alanı oluşturarak adeta istila eden diğer önemli bir istilacı türdür. Doğal Yayılış Alanı: Güney ve Kuzey Amerika Atlantik sahili boyunca ılımandan subtropikale haliçlerin yerli türüdür. Türkiye’deki Yayılışı: Karadeniz, Azov, Marmara, Ege Denizi, Adriyatik Denizi’ne ve son olarak petrol tankerlerinin balast sularından Hazar Denizi'ne yayılmıştır. Karadeniz’e 1980’lerin başında doğu ABD’den kargo gemilerinin balast suyunda taşınarak gelmiştir. Geliş yolu: Gemilerin Balast sularıyla gelmiştir.Etkileri: Zooplanktonların başlıca avcılarından biridir ve balıkçılığın çökmesi ile ilişkilidir. Canlı zooplanktonlar, balık yumurta ve larvalarıyla beslenir. Bir günde kendi vücut ağırlığının 10 katı miktarında beslenebilir.