Denizel Bilgiler

post?.Description

Bugün Dünya Deniz Kaplumbağaları Günü Dünyada yedi tür deniz kaplumbağası yaşıyor ve bunların beşi Akdeniz’de görülebiliyor. Ancak bunlardan yalnızca ikisi (Caretta caretta ve Chelonia mydas) Akdeniz’de düzenli olarak yuvalıyor. Deniz kaplumbağaları, yumurtalarını gece kumsallarda açtıkları çukurlara gömüyor, bir defada 100 yumurta bırakabiliyor. Yavrular 2 aylık kuluçka döneminden sonra gece vakti yumurtadan çıkarak denize gidiyor. Ancak bu özel canlı türünün yaşamı maalesef pek çok tehditle karşı karşıya. . * Küresel İklim Değişikliği Deniz kaplumbağalarının cinsiyetleri kuma gömülü yuvalarındaki sıcaklığa bağlı olarak belirleniyor. Yuva sıcaklığı 26 derecenin altındaysa yumurtadan çıkan kaplumbağalar erkek, 32 derece üstündeyse dişi oluyor. Yuva sıcaklığının 26-32 derece arasında olması durumunda erkek dişi oranı yüzde 50-50 olarak gerçekleşiyor. Küresel ısınmaya bağlı olarak erkek bireylere dişilerden az rastlanması, her geçen gün neslini tükenme tehlikesi ile karşı karşıya bırakıyor. . * Tek Kullanımlık Plastik Deniz kaplumbağalarının popülasyonu plastik kirliliğinden ciddi şekilde etkileniyor. Deniz sularına karışan tek kullanımlık pipet, pet şişe ve plastik poşetler, birçok deniz kaplumbağasının en önemli besin kaynağı deniz analarına benzeterek yemeye çalışmasına ve bu nedenle boğularak hayatını kaybetmesine neden oluyor. . * Hayalet Ağlar Denizdeki balıkçılık faaliyetleri esnasında denize bırakılan, parçalanan ve deniz dibinde avlanmaya devam eden ağlar ergin deniz kaplumbağaları için tehdit oluşturuyor. Bu ağlara takılan kaplumbağalar boğulma tehlikesi geçiriyor. Tüm bu gidişata dur demek bizim elimizde. Doğaya saygılı bir yaşam biçimini benimsemek, tüketimi azaltmak ve tek kullanımlık plastiğe dur demek için bugün harekete geç!

TURMEPA Akademi Denizel Bilgiler

Kimlerin eviyim? -Biyoçeşitlilik
Karadeniz
Türkiye'de deniz ürünleri üretiminin yaklaşık
%70'i Karadeniz'den sağlanmaktadır. Hamsi, Çaça, Palamut, Lüfer, Barbun, Kalkan, Levrek, İstavrit, Mezgit, Kaya Levreği, İskorpit Karadeniz'de yaşamaktadır.
Marmara Denizi
Türkiye'de deniz ürünleri üretiminin yaklaşık
%12'si Marmara Denizi'nden sağlanmaktadır. Kefal, Tekir, İstavrit, Kırlangıç, Gümüş, Mezgit, İzmarit, Palamut, Lüfer, Hamsi, Uskumru Marmara'da yaşamaktadır.
Ege Denizi
Türkiye'de deniz ürünleri üretiminin yaklaşık
%10'u Ege Denizi'nden sağlanmaktadır. Kefal, Çipura, Levrek, Hani, Karagöz, Mercan, Orkinos, Tekir, Sardalya, Sinarit Ege'de yaşamaktadır.
Akdeniz
Türkiye'de deniz ürünleri üretiminin yaklaşık
%8'i Akdeniz'den sağlanmaktadır. Fangri, Hani, Lahoz, Melanur, Orfoz, Ahtapot, Trança, Orkinos, Barbun, Lokum Balığı, Yazılı Orkinos Akdeniz'de yaşamaktadır.

Kimlerin eviyim? -Biyoçeşitlilik Karadeniz Türkiye'de deniz ürünleri üretiminin yaklaşık %70'i Karadeniz'den sağlanmaktadır. Hamsi, Çaça, Palamut, Lüfer, Barbun, Kalkan, Levrek, İstavrit, Mezgit, Kaya Levreği, İskorpit Karadeniz'de yaşamaktadır. Marmara Denizi Türkiye'de deniz ürünleri üretiminin yaklaşık %12'si Marmara Denizi'nden sağlanmaktadır. Kefal, Tekir, İstavrit, Kırlangıç, Gümüş, Mezgit, İzmarit, Palamut, Lüfer, Hamsi, Uskumru Marmara'da yaşamaktadır. Ege Denizi Türkiye'de deniz ürünleri üretiminin yaklaşık %10'u Ege Denizi'nden sağlanmaktadır. Kefal, Çipura, Levrek, Hani, Karagöz, Mercan, Orkinos, Tekir, Sardalya, Sinarit Ege'de yaşamaktadır. Akdeniz Türkiye'de deniz ürünleri üretiminin yaklaşık %8'i Akdeniz'den sağlanmaktadır. Fangri, Hani, Lahoz, Melanur, Orfoz, Ahtapot, Trança, Orkinos, Barbun, Lokum Balığı, Yazılı Orkinos Akdeniz'de yaşamaktadır.

Bugün 17 Haziran, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü. Kuraklık ve çölleşme, tüm dünyayı çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan tehdit eden çok ciddi bir sorun.
Tüm dünyada iklim değişikliği ile sıcaklıklar arttıkça yağışlar azalıyor, sulak alanlar kuruyor, milyonlarca insan susuz kalma riskiyle karşı karşıya kalıyor ve doğal yaşam fakirleşiyor. Çölleşme sebebiyle toprak verimsizleşerek bitki örtüsünün bozulmasına yol açıyor, gıda üretimi azalarak kıtlığa, göçlere, anlaşmazlıklara, ekonomik gelir kaynaklarının azalmasına sebep oluyor, savaşlara ortam hazırlıyor ve daha birçok olumsuzlukla insanlığı karşı karşıya bırakıyor. Dünyada her yıl, toprağın üst tabakasının 24 milyar tonu, başta erozyon olmak üzere çeşitli sebeplerle kaybedilirken, 6 milyar hektar alan çölleşiyor. Bu süreç dünyaya, 42 milyar dolardan fazla mali yük getiriyor, 110 ülkede yaşayan 1,2 milyar nüfusu doğrudan tehdit ediyor. 135 milyon insan risk altında ve 10 milyon insan ekolojik göçmen olarak çölleşmiş bölgelerden göç etmiş durumda. Geçimlerini toprağa bağımlı olarak sürdüren 2,6 milyarı aşkın insan da aynı kaderi paylaşıyor. Bu nedenle, çölleşme dünyamızın geleceği için tüm insanlığın ortaklaşa mücadele etmesini ve tedbir almasını zorunlu kılıyor.

Bugün 17 Haziran, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü. Kuraklık ve çölleşme, tüm dünyayı çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan tehdit eden çok ciddi bir sorun. Tüm dünyada iklim değişikliği ile sıcaklıklar arttıkça yağışlar azalıyor, sulak alanlar kuruyor, milyonlarca insan susuz kalma riskiyle karşı karşıya kalıyor ve doğal yaşam fakirleşiyor. Çölleşme sebebiyle toprak verimsizleşerek bitki örtüsünün bozulmasına yol açıyor, gıda üretimi azalarak kıtlığa, göçlere, anlaşmazlıklara, ekonomik gelir kaynaklarının azalmasına sebep oluyor, savaşlara ortam hazırlıyor ve daha birçok olumsuzlukla insanlığı karşı karşıya bırakıyor. Dünyada her yıl, toprağın üst tabakasının 24 milyar tonu, başta erozyon olmak üzere çeşitli sebeplerle kaybedilirken, 6 milyar hektar alan çölleşiyor. Bu süreç dünyaya, 42 milyar dolardan fazla mali yük getiriyor, 110 ülkede yaşayan 1,2 milyar nüfusu doğrudan tehdit ediyor. 135 milyon insan risk altında ve 10 milyon insan ekolojik göçmen olarak çölleşmiş bölgelerden göç etmiş durumda. Geçimlerini toprağa bağımlı olarak sürdüren 2,6 milyarı aşkın insan da aynı kaderi paylaşıyor. Bu nedenle, çölleşme dünyamızın geleceği için tüm insanlığın ortaklaşa mücadele etmesini ve tedbir almasını zorunlu kılıyor.

Yer kabuğunun çukur ve derin bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı tuzlu su kütlesi okyanus ve denizleri oluşturur. Denizler, Dünya yüzeyinin yaklaşık %71'ini kaplar, bu nedenle Dünyaya “mavi gezegen”de denir. 


Okyanuslar da kritik derecede önemli bir besleyici gıda, gelir, ilham ve istikrar kaynağıdır.


İhtiyaç duyduğumuz oksijenin %50-%70’ni üreten okyanus ve denizler iklim değişikliği ile mücadelede de oldukça önemli rol oynar.


Denizlerin akciğerleri olarak bilinen deniz çayırları ve mangrovlar ormanlardan 5 kat daha fazla karbonu tutarak ve depolayarak iklimi düzenler.  


Karbon emisyonlarının %25’inden fazlasını emen okyanus ve denizlerlerimizi iklim değişikliği ile mücadeleye karşı korumamız gerekir.

Yer kabuğunun çukur ve derin bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı tuzlu su kütlesi okyanus ve denizleri oluşturur. Denizler, Dünya yüzeyinin yaklaşık %71'ini kaplar, bu nedenle Dünyaya “mavi gezegen”de denir. Okyanuslar da kritik derecede önemli bir besleyici gıda, gelir, ilham ve istikrar kaynağıdır. İhtiyaç duyduğumuz oksijenin %50-%70’ni üreten okyanus ve denizler iklim değişikliği ile mücadelede de oldukça önemli rol oynar. Denizlerin akciğerleri olarak bilinen deniz çayırları ve mangrovlar ormanlardan 5 kat daha fazla karbonu tutarak ve depolayarak iklimi düzenler. Karbon emisyonlarının %25’inden fazlasını emen okyanus ve denizlerlerimizi iklim değişikliği ile mücadeleye karşı korumamız gerekir.