Denizel Bilgiler

post?.Description

Denizler ve Çevre Konusunda Bireysel Sorumluluklarımızın Farkında Olalım Aldığımız iki nefesten birini yani ihtiyaç duyduğumuz oksijenin yüzde 50 ila 70’ini denizlerimiz üretiyor. Bize hayat veren denizlerimiz maalesef yüzde 80 oranında karadan, insan eliyle hızla kirletiliyor. Başta plastikler olmak üzere günlük hayatta sıklıkla tercih edilen tek kullanımlık ürünler, kısa bir kullanımdan sonra atık olarak doğaya karışıyor. Bu atıklar, geri dönüşüme kazandırılmazsa, zamanla kıyılara ve denizlere ulaşıyor, deniz canlılarıyla buluşuyor. Ancak hayatımızda yapacağımız çok küçük değişikliklerle bile denizlerimize nefes vermek bizim elimizde. Daha mavi denizler için ben neler yapabilirim? Tek kullanımlık ürünler yerine tekrar kullanabileceğimiz alternatiflere yönelerek, uzun ömürlü ve doğayla dost ürünleri tercih edebiliriz. Örneğin Streç Film yerine cam kavanoz, kağıt havlu yerine el bezi veya havlu kullanabiliriz. Mutfağımızda oluşan organik atıkları çöpe atmayıp, komposta dönüştürerek bitkiler için gübre olarak kullanabiliriz. Evimizde çalışmayan elektronik araç gereçlerimizi tamir ettirmeli veya bozulanları çöpe atmayıp geri dönüşüme kazandırmalıyız. Su ihtiyacımızı gidermek için pet şişe yerine matara kullanabiliriz. Kâğıtların her iki yüzünü kullanarak kâğıt atığımızı yarıya indirebiliriz...Okul araç gereçlerimizi geri dönüşüme uygun ve plastik olmayan, daha sağlıklı malzemelerden seçebiliriz. İş yerlerimizde de kullandığımız ürünlere dikkat ederek, pet şişe yerine matara, sıcak içecekler için termos, tek kullanımlık bardak yerine kupa kullanabiliriz. Daha az çıktı alarak daha az toner kullanabilir, aynı zamanda da kağıt israfının önüne geçebiliriz . Günlük alışverişlerimizde, ihtiyacımız kadar almaya dikkat edersek hem fazla üretimi hem de atık oluşumunu engellemiş oluruz. Sıfır Atık Felsefesini yaşamımızın her aşamasına uyarlayarak, sürdürülebilir su kaynakları ve daha sağlıklı bir çevre için bugünden başlayarak bireysel alışkanlıklarımızı tekrar düzenleyebiliriz. Sıfır Atık Mavi ile denizler ve deniz ekosisteminin korunmasına destek verebiliriz. Deniz Varsa Hayat Var!

TURMEPA Akademi Denizel Bilgiler

Mangrovlar
Kıyılarda yaşayan yaklaşık 210 milyon kişinin gıda  fabrikasıdır. 

Deniz Çayırları 
Denizin akciğerleri olarak bilinen deniz çayırları ormanlardan 5 kat daha fazla karbonu tutarak ve depolayarak iklimi düzenler.

Mangrovlar Kıyılarda yaşayan yaklaşık 210 milyon kişinin gıda fabrikasıdır. Deniz Çayırları Denizin akciğerleri olarak bilinen deniz çayırları ormanlardan 5 kat daha fazla karbonu tutarak ve depolayarak iklimi düzenler.

Küresel İklim Değişikliği, Sel ve Su Baskınları
Basit bir fizik kuralı: Deniz üzerindeki sıcak havanın nem oranı artıyor. Bu da bulutların çoğalmasına neden oluyor. Neticede daha fazla yağmur yağıyor. Hatta bazen bu yağış miktarı devasa miktarlara ulaşabiliyor. İklim araştırmacıları, 1980’lerden buyana dünya genelindeki yağmur miktarında yüzde 20’lik rekor bir artış tespit etti. Günümüzde aşırı yağış sonucu taşan nehirlerin neden olduğu sel baskınları, en sık rastlanan doğal felaketler arasında yer alıyor. Küresel ısınma arttıkça afetler de çoğalıyor.403 ppm (milyonda bir) ile tarihî rekor seviyesine ulaşan atmosferdeki karbondioksit (CO2) parçacıkları sayesinde küresel ısınmanın daha da artması bekleniyor. Sanayi devrinin başı olarak kabul edilen 1850’lerle mukayese edildiğinde, dünyada ortalama sıcaklık bugün yaklaşık 1°C arttı. Bundan yaklaşık 20 yıl sonra ise artışın 1,5°C seviyesinde olması bekleniyor. Dünya genelinde insanların güvende olabilmesi için, aşırı yağış, sel felaketi ve nehirlerin taşmasını önleyecek tedbirlerin yerel bazda şimdiden alınmaya başlanması gerekiyor. Küresel ısınmanın 2 derece daha artmasını önlemek için de kömür, petrol ve doğal gaz kullanımından vazgeçilmesi gerekiyor. Zira ortalama sıcaklığın 2 derece daha artması durumunda, pek çok yerde önleyici tedbirler almak neredeyse imkansız hale gelecektir
Sel ve Su Baskınlarına Karşı Hangi Önlemler Alınmalı?
•Dere yataklarında biriken moloz ve topraklar temizlenecek, dere ve kanal ıslah çalışmalarına hız verilecek, arazinin düşük kotlarında suyun akışını sağlamak ve alt yapı tesislerinin inşasına imkân tanımak amacıyla su akış kesitini daraltmayacak şekilde köprü ve menfez çalışmaları yapılmalı.
•Sel tehlikesi bulunan eğimli yamaçlarda teraslama çalışmaları yapılacak ve risk altındaki yapılar tespit edilerek, mevzuat uyarınca gerekli işlemler gerçekleştirilmeli.
•Taşkınların ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasıyla ilgili yetersiz gelen mevcut yapılar ıslah edilerek, heyelana karşı duyarlı alanlardan olan atık sistemlerinin kullanıldığı ve yerleşimin geliştiği tepelik alanlarda heyelana karşı gerekli önlemler alınmalı.
Yeni yerleşim alanları için mühendislere, kent planlamacılarına yüksek riske sahip alanlardan kaçınılması konusunda yeterli bilgi ve veriler sunulmalı.
• Deniz kenarındaki şehirlerde, sel sularının denize doğru akışını yavaşlatacak veya engelleyecek unsurlar (denize paralel kaldırım taşları vb.) ve yapılar tadil edilmeli veya kaldırılmalı.
• Sel sularının bertaraf edilebilmesi için şehir merkezlerinde belirli noktalarda suların birikeceği ve gerektiğinde kullanılabileceği rekreasyon alanı olarak da kullanılabilecek havzalar oluşturularak, afete maruz kalmış alanlardaki vatandaşların tekrar afet bölgelerine dönmemesi için gerekli teşvik ve bilgilendirme yapılmalı.
• Afet risklerine ilişkin vatandaşlarla karşılıklı bilgi alışverişinin güçlendirilmesi sağlanarak, afetlere karşı erken uyarı mekanizmaları geliştirilmeli.

Küresel İklim Değişikliği, Sel ve Su Baskınları Basit bir fizik kuralı: Deniz üzerindeki sıcak havanın nem oranı artıyor. Bu da bulutların çoğalmasına neden oluyor. Neticede daha fazla yağmur yağıyor. Hatta bazen bu yağış miktarı devasa miktarlara ulaşabiliyor. İklim araştırmacıları, 1980’lerden buyana dünya genelindeki yağmur miktarında yüzde 20’lik rekor bir artış tespit etti. Günümüzde aşırı yağış sonucu taşan nehirlerin neden olduğu sel baskınları, en sık rastlanan doğal felaketler arasında yer alıyor. Küresel ısınma arttıkça afetler de çoğalıyor.403 ppm (milyonda bir) ile tarihî rekor seviyesine ulaşan atmosferdeki karbondioksit (CO2) parçacıkları sayesinde küresel ısınmanın daha da artması bekleniyor. Sanayi devrinin başı olarak kabul edilen 1850’lerle mukayese edildiğinde, dünyada ortalama sıcaklık bugün yaklaşık 1°C arttı. Bundan yaklaşık 20 yıl sonra ise artışın 1,5°C seviyesinde olması bekleniyor. Dünya genelinde insanların güvende olabilmesi için, aşırı yağış, sel felaketi ve nehirlerin taşmasını önleyecek tedbirlerin yerel bazda şimdiden alınmaya başlanması gerekiyor. Küresel ısınmanın 2 derece daha artmasını önlemek için de kömür, petrol ve doğal gaz kullanımından vazgeçilmesi gerekiyor. Zira ortalama sıcaklığın 2 derece daha artması durumunda, pek çok yerde önleyici tedbirler almak neredeyse imkansız hale gelecektir Sel ve Su Baskınlarına Karşı Hangi Önlemler Alınmalı? •Dere yataklarında biriken moloz ve topraklar temizlenecek, dere ve kanal ıslah çalışmalarına hız verilecek, arazinin düşük kotlarında suyun akışını sağlamak ve alt yapı tesislerinin inşasına imkân tanımak amacıyla su akış kesitini daraltmayacak şekilde köprü ve menfez çalışmaları yapılmalı. •Sel tehlikesi bulunan eğimli yamaçlarda teraslama çalışmaları yapılacak ve risk altındaki yapılar tespit edilerek, mevzuat uyarınca gerekli işlemler gerçekleştirilmeli. •Taşkınların ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasıyla ilgili yetersiz gelen mevcut yapılar ıslah edilerek, heyelana karşı duyarlı alanlardan olan atık sistemlerinin kullanıldığı ve yerleşimin geliştiği tepelik alanlarda heyelana karşı gerekli önlemler alınmalı. Yeni yerleşim alanları için mühendislere, kent planlamacılarına yüksek riske sahip alanlardan kaçınılması konusunda yeterli bilgi ve veriler sunulmalı. • Deniz kenarındaki şehirlerde, sel sularının denize doğru akışını yavaşlatacak veya engelleyecek unsurlar (denize paralel kaldırım taşları vb.) ve yapılar tadil edilmeli veya kaldırılmalı. • Sel sularının bertaraf edilebilmesi için şehir merkezlerinde belirli noktalarda suların birikeceği ve gerektiğinde kullanılabileceği rekreasyon alanı olarak da kullanılabilecek havzalar oluşturularak, afete maruz kalmış alanlardaki vatandaşların tekrar afet bölgelerine dönmemesi için gerekli teşvik ve bilgilendirme yapılmalı. • Afet risklerine ilişkin vatandaşlarla karşılıklı bilgi alışverişinin güçlendirilmesi sağlanarak, afetlere karşı erken uyarı mekanizmaları geliştirilmeli.

COP28 NET ZERO
Fosil yakıtların geleceği COP28'de mercek altında olacak. 
Net sıfır, yüzyılın ikinci yarısında küresel ısınmanın azaltılmasına yönelik uluslararası düzeyde kabul edilen hedeftir. 

'Net sıfır' terimi, küresel ısınmaya neden olan sera gazı emisyonlarının sıfıra indirilmesi hedefini ifade etmektedir. Net sıfır terimi önemlidir çünkü en azından CO2 için bu, küresel ısınmanın durduğu durumdur. 
 Bu aynı zamanda 'karbon nötrlüğü' veya 'iklim nötrlüğü' olarak da tanımlanmaktadır.
#cop28 
#netsıfır
#netzero
@deniztemizturmepa

COP28 NET ZERO Fosil yakıtların geleceği COP28'de mercek altında olacak. Net sıfır, yüzyılın ikinci yarısında küresel ısınmanın azaltılmasına yönelik uluslararası düzeyde kabul edilen hedeftir. 'Net sıfır' terimi, küresel ısınmaya neden olan sera gazı emisyonlarının sıfıra indirilmesi hedefini ifade etmektedir. Net sıfır terimi önemlidir çünkü en azından CO2 için bu, küresel ısınmanın durduğu durumdur. Bu aynı zamanda 'karbon nötrlüğü' veya 'iklim nötrlüğü' olarak da tanımlanmaktadır. #cop28 #netsıfır #netzero @deniztemizturmepa