Denizel Bilgiler

post?.Description

Dinozorların 60 Milyon yıl önce yok olmasına rağmen, 200 Milyon yıldır yaşamını sürdüren en eski canlılardan biri: Mersin Balıkları Sularda yaşamını sürdüren en eski canlılardan biri. Yaklaşık 200 milyon yıldır dünya üzerinde bulunmaktadır. Beş metre uzunluğa ve bir ton ağırlığa ulaşabilen Mersin balığı, kıkırdak yapısı ve dört bıyığıyla bilinir. Kanıtlanabilmiş olan en büyük ölçüler 5 ve 6 metre uzunluk ve 1 ve 1,5 ton ağırlık civarlarındadır. 100 yaşına kadar yaşayabilen Mersin balıkları uzun ömürlerine rağmen ancak 20 yaşında yumurtlarlar. Çoğu türleri sadece yumurtlamak için tatlı suya gelirler ve aslında tuzlu suda yaşarlar. Havyarı çok kıymetli olan bu balıkların, yanlış avcılık uygulamaları ve kirlilik nedeniyle nesilleri tehlike altındadır. CITES (Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaret Konvansiyonu) tarafından da koruma altına alınan Mersin Balıkları küresel iklim değişikliğinden etkilenmektedir. Önemli yaşam alanlarında olan, Karadeniz’deki deniz suyu seviyesinin yükselmesi veya su sıcaklığının artışı soğuk su seven Mersin Balığını olumsuz etkileyecektir. Bununla birlikte yüksek bir su kalitesine ihtiyaçları olduğu için, kirlenen ırmaklar, ırmaklar üzerine kurulan barajlar ve setler nedeniyle su debisinin azalması ile yaşam döngüsünü tamamlayamamakta, çiftleşip yumurtlayamadan hayatları son bulmaktadır.

TURMEPA Akademi Denizel Bilgiler

COP28 NET ZERO
Fosil yakıtların geleceği COP28'de mercek altında olacak. 
Net sıfır, yüzyılın ikinci yarısında küresel ısınmanın azaltılmasına yönelik uluslararası düzeyde kabul edilen hedeftir. 

'Net sıfır' terimi, küresel ısınmaya neden olan sera gazı emisyonlarının sıfıra indirilmesi hedefini ifade etmektedir. Net sıfır terimi önemlidir çünkü en azından CO2 için bu, küresel ısınmanın durduğu durumdur. 
 Bu aynı zamanda 'karbon nötrlüğü' veya 'iklim nötrlüğü' olarak da tanımlanmaktadır.
#cop28 
#netsıfır
#netzero
@deniztemizturmepa

COP28 NET ZERO Fosil yakıtların geleceği COP28'de mercek altında olacak. Net sıfır, yüzyılın ikinci yarısında küresel ısınmanın azaltılmasına yönelik uluslararası düzeyde kabul edilen hedeftir. 'Net sıfır' terimi, küresel ısınmaya neden olan sera gazı emisyonlarının sıfıra indirilmesi hedefini ifade etmektedir. Net sıfır terimi önemlidir çünkü en azından CO2 için bu, küresel ısınmanın durduğu durumdur. Bu aynı zamanda 'karbon nötrlüğü' veya 'iklim nötrlüğü' olarak da tanımlanmaktadır. #cop28 #netsıfır #netzero @deniztemizturmepa

Karadeniz
Eski Türkler’in kullandıkları tanımlama çerçevesinde kuzey yönü kara(siyah) rengi ile ilişkilendirilmiş ve kuzeyde yer alan deniz anlamına gelen Bahr-i Siyah (Karadeniz) adı kullanılmaktadır.

Marmara Denizi
Adı güney kıyıları ve adalarda bol miktarda bulunan mermerlerin Yunanca karşılığı olan “Marmaros” dan gelmektedir. 

Ege Denizi
Ege Denizi’nin Türkler tarafından kullanılan tarihi adı Adalar Denizi’dir. Bu görüşü destekler mahiyette çok sayıda yazılı tarihi  belge bulunmaktadır. Türkler 1081 yılında Ege Denizi ile ilk karşılaştıklarında bu denize üzerindeki adaların çokluğundan dolayı “Adalar Denizi” adını vermişlerdir. Bölgede hüküm süren Aydınoğulları Beyliği ve Osmanlı kaynaklarında hep “Adalar Denizi” olarak geçmektedir. 

Akdeniz 
Bahri-Siyah (Karadeniz) ve Bahr-i Sefid (Akdeniz) olarak isimlendirilen denizler, Türklerin coğrafyayı adlandırırken renkler ve yönler arasında kurdukları ilişki, yaşadığımız coğrafyanın isimlendirilmesinde önemli etkilere sahiptir.

Karadeniz Eski Türkler’in kullandıkları tanımlama çerçevesinde kuzey yönü kara(siyah) rengi ile ilişkilendirilmiş ve kuzeyde yer alan deniz anlamına gelen Bahr-i Siyah (Karadeniz) adı kullanılmaktadır. Marmara Denizi Adı güney kıyıları ve adalarda bol miktarda bulunan mermerlerin Yunanca karşılığı olan “Marmaros” dan gelmektedir. Ege Denizi Ege Denizi’nin Türkler tarafından kullanılan tarihi adı Adalar Denizi’dir. Bu görüşü destekler mahiyette çok sayıda yazılı tarihi belge bulunmaktadır. Türkler 1081 yılında Ege Denizi ile ilk karşılaştıklarında bu denize üzerindeki adaların çokluğundan dolayı “Adalar Denizi” adını vermişlerdir. Bölgede hüküm süren Aydınoğulları Beyliği ve Osmanlı kaynaklarında hep “Adalar Denizi” olarak geçmektedir. Akdeniz Bahri-Siyah (Karadeniz) ve Bahr-i Sefid (Akdeniz) olarak isimlendirilen denizler, Türklerin coğrafyayı adlandırırken renkler ve yönler arasında kurdukları ilişki, yaşadığımız coğrafyanın isimlendirilmesinde önemli etkilere sahiptir.

Karadeniz
Eski Türkler’in kullandıkları tanımlama çerçevesinde kuzey yönü kara(siyah) rengi ile ilişkilendirilmiş ve kuzeyde yer alan deniz anlamına gelen Bahr-i Siyah (Karadeniz) adı kullanılmaktadır.

Marmara Denizi
Adı güney kıyıları ve adalarda bol miktarda bulunan mermerlerin Yunanca karşılığı olan “Marmaros” dan gelmektedir. 

Ege Denizi
Ege Denizi’nin Türkler tarafından kullanılan tarihi adı Adalar Denizi’dir. Bu görüşü destekler mahiyette çok sayıda yazılı tarihi  belge bulunmaktadır. Türkler 1081 yılında Ege Denizi ile ilk karşılaştıklarında bu denize üzerindeki adaların çokluğundan dolayı “Adalar Denizi” adını vermişlerdir. Bölgede hüküm süren Aydınoğulları Beyliği ve Osmanlı kaynaklarında hep “Adalar Denizi” olarak geçmektedir. 

Akdeniz 
Bahri-Siyah (Karadeniz) ve Bahr-i Sefid (Akdeniz) olarak isimlendirilen denizler, Türklerin coğrafyayı adlandırırken renkler ve yönler arasında kurdukları ilişki, yaşadığımız coğrafyanın isimlendirilmesinde önemli etkilere sahiptir.

Karadeniz Eski Türkler’in kullandıkları tanımlama çerçevesinde kuzey yönü kara(siyah) rengi ile ilişkilendirilmiş ve kuzeyde yer alan deniz anlamına gelen Bahr-i Siyah (Karadeniz) adı kullanılmaktadır. Marmara Denizi Adı güney kıyıları ve adalarda bol miktarda bulunan mermerlerin Yunanca karşılığı olan “Marmaros” dan gelmektedir. Ege Denizi Ege Denizi’nin Türkler tarafından kullanılan tarihi adı Adalar Denizi’dir. Bu görüşü destekler mahiyette çok sayıda yazılı tarihi belge bulunmaktadır. Türkler 1081 yılında Ege Denizi ile ilk karşılaştıklarında bu denize üzerindeki adaların çokluğundan dolayı “Adalar Denizi” adını vermişlerdir. Bölgede hüküm süren Aydınoğulları Beyliği ve Osmanlı kaynaklarında hep “Adalar Denizi” olarak geçmektedir. Akdeniz Bahri-Siyah (Karadeniz) ve Bahr-i Sefid (Akdeniz) olarak isimlendirilen denizler, Türklerin coğrafyayı adlandırırken renkler ve yönler arasında kurdukları ilişki, yaşadığımız coğrafyanın isimlendirilmesinde önemli etkilere sahiptir.