Denizel Bilgiler

post?.Description

Araştırmacılar, Pasifik Okyanus'unda Mariana Çukurunda 6010m ile 6949m arasında yeni keşfettikleri bir amfipotun (deniz kabuklusu) bedeninde plastik buldu. Denizlerin karşı karşıya olduğu plastik krizine dikkat çekmek amacıyla araştırmacılar yeni amfipod türüne “plasticus” ismini verdi. 🦠Deniz kabuklusu üzerine yapılan incelemelerde arka bağırsağında su şişeleri ve spor kıyafetleri gibi yaygın kullanılan birçok malzemede yer alan PET (polietilen tereftalat) bulundu. Ne yazık ki Türkiye’nin de denizlerdeki plastik kirliliğinde payı var. Newcastle Üniversitesi’ndeki araştırma ekibinin başkanı Dr. Alan Jamieson ise, “Denizlerimize sel gibi akmakta olan plastik kirliliğini durdurmak için acil eyleme geçilmesi gerektiğine dikkat çekmek için “Eurythenes plasticus ismine karar verdik” dedi. Sizce denizlerimizi plastiklerden korumak için neler yapmalıyız? Yorumlarda buluşalım!

TURMEPA Akademi Denizel Bilgiler

Karadeniz
Yüz ölçümü Azak Denizi ile birlikte 459.064km² olan Karadeniz'in ortalama derinliği 1.197 m civarındadır. En derin yeri ise 2.212 m'dir.

Marmara Denizi
En derin yeri yaklaşık 1.270 m'dir.

Ege Denizi
Ege Denizi'nin en derin yeri Doğu Girit ile Kerpe (Karpatos)adası açıklarında bulunur ve 3.543 m derinliğindedir.

Akdeniz
Akdeniz'de derinliği 4000 metreyi geçen pek çok çukur bulunmaktadır. En derin yeri yaklaşık 4.400 m'dir.

Karadeniz Yüz ölçümü Azak Denizi ile birlikte 459.064km² olan Karadeniz'in ortalama derinliği 1.197 m civarındadır. En derin yeri ise 2.212 m'dir. Marmara Denizi En derin yeri yaklaşık 1.270 m'dir. Ege Denizi Ege Denizi'nin en derin yeri Doğu Girit ile Kerpe (Karpatos)adası açıklarında bulunur ve 3.543 m derinliğindedir. Akdeniz Akdeniz'de derinliği 4000 metreyi geçen pek çok çukur bulunmaktadır. En derin yeri yaklaşık 4.400 m'dir.

Aldığımız her iki nefesten birini okyanuslar sağlıyor. Plastik kirliliği bunu sağlayan su altı çayırlarını ve denize bağlı canlı yaşamını yok ediyor. Her yıl 100 binden fazla deniz canlısı bu kirlenmeye bağlı olarak ölüyor. Böyle giderse 2050’de denizlerde balıktan çok plastik olacak. Bu ”Dünya Okyanus Günü”nde bir söz ver ve tek kullanımlık plastiklere dur de. Deniz varsa hayat var!

Aldığımız her iki nefesten birini okyanuslar sağlıyor. Plastik kirliliği bunu sağlayan su altı çayırlarını ve denize bağlı canlı yaşamını yok ediyor. Her yıl 100 binden fazla deniz canlısı bu kirlenmeye bağlı olarak ölüyor. Böyle giderse 2050’de denizlerde balıktan çok plastik olacak. Bu ”Dünya Okyanus Günü”nde bir söz ver ve tek kullanımlık plastiklere dur de. Deniz varsa hayat var!

Afrika’da yapılan bir araştırmaya göre;
Hidroelektrik barajlarının oluşturduğu göllerde yüzen güneş panelleri büyük bir yeni güç kaynağı olabilir.🐬
Küresel İklim Değişikliği tüm su kaynaklarını olduğu gibi baraj göllerini de etkileyecektir. Baraj göllerinin sadece %1 inde bu yüzen güneş panelleri kullanılsa, barajlardaki enerji üretimi %50 artabilir. Yüzer paneller, özellikle kuraklıkların hidroelektrik üretiminde ciddi etkilere neden olduğu su kıtlığı olan belirli bölgelerde, enerji üretimi için potansiyel bir alternatif olabilir. Viyana Teknoloji Üniversitesi Heliofloat adı verilen böyle bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Tasarımları açısından sağlam olan şamandıralar, şiddetli havalarda bile alabora olmayacak şekilde, havayı hapseden açık bir tabanla ayakta kalması için variller kullanılarak inşa edilen yüzer cihazlar, en kötü fırtınalarda bile alabora olmayacağı düşünülüyor. Bu yeni cihazların evlerimize ve iş yerimize ne zaman güç sağlayacağına dair henüz bir bilgi yok. Ancak yine de oldukça yenilikçi ve havalı bir fikir. Çok da uzak olmayan bir gelecekte, ihtiyacımız olan güç denizler ve göllerde bulunan yüzen güneş enerjisi santralleri tarafından çok iyi bir şekilde sağlanabilir.

Afrika’da yapılan bir araştırmaya göre; Hidroelektrik barajlarının oluşturduğu göllerde yüzen güneş panelleri büyük bir yeni güç kaynağı olabilir.🐬 Küresel İklim Değişikliği tüm su kaynaklarını olduğu gibi baraj göllerini de etkileyecektir. Baraj göllerinin sadece %1 inde bu yüzen güneş panelleri kullanılsa, barajlardaki enerji üretimi %50 artabilir. Yüzer paneller, özellikle kuraklıkların hidroelektrik üretiminde ciddi etkilere neden olduğu su kıtlığı olan belirli bölgelerde, enerji üretimi için potansiyel bir alternatif olabilir. Viyana Teknoloji Üniversitesi Heliofloat adı verilen böyle bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Tasarımları açısından sağlam olan şamandıralar, şiddetli havalarda bile alabora olmayacak şekilde, havayı hapseden açık bir tabanla ayakta kalması için variller kullanılarak inşa edilen yüzer cihazlar, en kötü fırtınalarda bile alabora olmayacağı düşünülüyor. Bu yeni cihazların evlerimize ve iş yerimize ne zaman güç sağlayacağına dair henüz bir bilgi yok. Ancak yine de oldukça yenilikçi ve havalı bir fikir. Çok da uzak olmayan bir gelecekte, ihtiyacımız olan güç denizler ve göllerde bulunan yüzen güneş enerjisi santralleri tarafından çok iyi bir şekilde sağlanabilir.